Genel

Çayır

Herkesin kendine yarattığı kusursuz bir kaçma alanı var bence. Gerçek olmayan ama kozasının içinde kendini ‘olduğu gibi’ ve konforlu hissettiği. Hiçbir maskesini takmak zorunda olmadığı ve omuzundaki zorunlu apoletlerden feragat ettiği. Çıplak. Çırılçıplak kalabildiği. Kendi olabildiği. 

Herkesin bir kusursuz dünyası var. Belki o dünyayı her hayal ettiğinde, geçmişinde yaşadığı bir yer ile imgelediği.. 

Benim kusursuz dünyamda ise bir çayır var. 

Yeşil. Kocaman. Göz alabildiğine yeşil.. Öyle bir çayır ki bu, daha önce hiç görmedim ama biliyorum ki o koca yeşil çayır benim içimde, tamamen bana ait. Benim kusursuz dünyamda var olabilecek kadar gerçek. İmgelerden uzak, içimden kalbimden gibi. Her kendimi sıkışmış hissettiğimde rüzgarına sığındığım. Yalnız olabildiğim ama asla yalnız hissetmediğim.  

Çıplaklığımı yalayan rüzgârın, ağaçların dallarında dans ettiği. Fazla heyecanlanıp, koşup, kendimden bile uzaklaşınca yine aynı rüzgârın beni ıslıkları ile merkezime geri çağırdığı. Bana kim olduğumu hatırlattığı..  

Çayırın kenarındaki durgun göletin üzerine benek benek ışıkların düştüğü. Demek ki gece! Ama öyle bir gece ki kalbimdeki, hep parlak hep ışıltılı. Karanlığın içinde hep pırıl pırıl aydınlık. 

Ağaçlar var. Çok büyük. Çok haşmetli ve her biri dimdik hayatta. Dallarını uzatmış, genişletmiş. Büyümez, olmaz, köklenmez diyenlere inat, daha da yapraklanmış. Yemyeşil, kalın gövdeli ağaçlar. Tırmansam beni taşır, öyle büyük. Bulunduklarını yeri sahiplenircesine kökleri ile toprağı sarıp sarmalamış, tek tek, koca cüsseli, yemyeşil ağaçlar. 

Öyle geniş ki dalları / yaprakları, altındaki dünyaya gölge yapıyor. 

Benim dünyama. Benim kusursuz dünyama. Çayırıma, çimenlerime hep gölge sağlıyor. Koruyor kavurucu güneşten.

Ve ben, değer verdiğim her şeyin bulunduğu o yerde; senden kalan tüm anıları saklıyorum. 

Ve kendi gerçekliğimin çamurunda, sevgi dolu gözlerinden uzakta, donakalmış bir şekilde bulunca kendimi; eminim ki buraya döneceğim. Sığınak gibi, buraya sokacağım başımı. Çıplak ayaklarımla bu yemyeşil çayırın üzerinde durup, gözlerimi kapatacağım ve seni tanımış olmanın mükemmeliyeti ile kendimi avutacağım. Yalnız bana ait olduğunu düşündüğüm bu çayırı, senin anılarınla dolduracağım. Hiç gitmesinler, hep kalsınlar ve kendi gerçekliğimin çamurunda bana yar olsunlar diye. 

Biliyorum ki varsın. Hiç gitmeyeceksin. Ama gel de bunu benim avutulmaz, korkak kalbime anlat!..

15.Kasım.2021, Pazartesi. 
Annemin 68 yaşında olduğunu fark ettiğim gün.

 

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial